BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ


BAKAN ERSOY, NTV CANLI YAYININA KONUK OLDU

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, NTV canlı yayınında Oğuz Haksever’in konuğu oldu.

Bakan Ersoy, yerel seçim manifestosundan yeni sinema destekleme yasasına, 2019 Göbeklitepe Yılı kapsamında yapılan çalışmalardan nitelikli turizm hedeflerine kadar pek çok başlıkta önemli mesajlar verdi. 

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, NTV canlı yayınında Oğuz Haksever’in sorularını yanıtladı. Türkiye’de kültürün ve sanatın ön plana çıkmasını amaçladıklarını belirten Bakan Ersoy, yerel seçim manifestosunda yer alan ‘değer üreten şehirler’ kavramıyla da, kentlerin gayrimenkul rantları ile değil, kültürel ve sanatsal ürünleriyle değerlenmesinin vurgulandığını söyledi. Bu çerçevede“Tarihi Kent Merkezleri ve Dokuların İhyası”adıyla bir proje başlatıldığını açıklayan Bakan Ersoy, “Bu projeyi ilk etapta 25 şehirde başlattık. Zaman içinde bütün şehirlerimize yayılacak. Önemli olan bu şehirlerdeki tarihi ve kültürel değerlerimizin koruma kullanma dengesi içerisinde gelecek nesillere aktarılması. Bu bağlamda belediyelerimize her türlü desteği yapmaya hazırız, yapmaya da başladık.” dedi. 

Bakan Ersoy, yerel seçim manifestonun aynı zamanda bir gelecek manifestosu olduğunu dile getirerek, sanatın şehirlerin yaşam tarzı haline getirilmesiyle söz konusu şehirlerin değer kazandığını vurguladı. 

Bakan Ersoy sanatçılara da ayrıca önem verildiğini belirtti ve “Sanatındeğerli olduğunu hissettirmemiz gerekiyor. Sanatçılar, yazarlar, senaristler gibi sanat üretenlerin sürdürülebilir bir gelir elde etmesi lazım ki üretmeye devam etsinler. Onların değerlerini bulması için gereken çalışmaları yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Tiyatroların kapalı gişe oynadığını söyleyen Bakan Ersoy, “Kültür ve sanatı şehirlerimizin yaşam felsefesi, yaşam tarzı haline getirmemiz lazım. Minimum yüzde 40-50 oranında seyirci sayısını artıracağız. Bu daha fazla salon, daha fazla oyun demektir. Büyük spor salonlarında gerekirse bazı oyunlarımızı sergileyeceğiz. Devlet sanatçısı olmayan sanatçılarımızın da bu oyunlarda yer almasını sağlayarak seyircinin ilgisini artırmak istiyoruz.” dedi.

2019 yılı içinde telif hakları yasasının da Meclis’e gönderileceğini açıklayan Bakan Ersoy, sinema destekleme yasasının hızla hayata geçirildiğini anımsatarak, yasanın tanıtımda oynayacağı rolü şu sözlerle anlattı: 

“Sinema destekleme yasası içerisinde Türkiye’de çekilen yabancı filmler ve dizilerin, yurt dışında bizim isteğimize uygun senaryo ile istediğimiz noktalarda gösterilmesi halinde, yapılan harcamaların yüzde 30’a kadar bir kısmının desteklenmesi var. “Filming in Turkey”web sitemizi de Haziran ayında yayına alıyoruz. Burada Türkiye’nin doğal plato alanlarının olduğu filmler görülebilecek. Yabancı yatırımcıların çok ilgisini çekiyor. Diziler ve filmler üzerinden yapılan tanıtım, en etkili tanıtım, o yüzden tanıtım bütçemizden belli bir kısmı buraya aktararak devam etmek istiyoruz.” 

Kültür ve Turizm Bakanlığının çok büyük bir sanat kadrosuolduğunu hatırlatan Bakan Ersoy, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesinin hemen ardından Bakanlık bünyesinde yevmiyeli olarak çalışan sanat ve teknik kadrolardaki personellerin sorunlarının tek bir kararname ile çözüldüğünü anlattı. 

“Göbeklitepe Türkiye’nin cazibe değeri”

Bakan Ersoy, 2019’un Göbeklitepe Yılı ilan edilmesine ilişkin de “Göbeklitepe, UNESCO Kalıcı Miras Listesine girdi, ardından Göbeklitepe Yılı ilan edilmesiyle tanıtımın merkezine oturdu. ‘Tarihin sıfır noktası’ diyoruz. Göbeklitepe aslında sadece Şanlıurfa’nın değil, Türkiye’nin cazibe değeri, Türkiye’nin markası. Mutlaka çok ciddi de yatırım alacaktır.” dedi.

Tanıtım politikaları kapsamında şehirlerin gruplandırıldığını söyleyen Bakan Ersoy, Göbeklitepe’ye gelecek ziyaretçiler karşısında Şanlıurfa’nın kapasitesinin yetersiz kalması halinde, Gaziantep, Adıyaman, Hatay ve Mardin’in devreye girmesinin mümkün olduğunu ifade etti. 

Bakan Ersoy, Dünya Miras Listesi’nde Türkiye’nin varlık sayısının 18 olduğunu, listeye girebilecek 77 varlığınındaha bulunduğunu belirterek, “İlk üç içindeMalatya Arslantepe, Bolu Mudurnu ve Gaziantep Yesemek var. Ancak her yıl bir tane önerilebiliyor.O yüzden bekleyeceğiz.” dedi.

“Hedefimiz 4 bin yeni istihdam yaratmak”

Kazı sürelerinin uzatılmasına ilişkin imzalanan protokole de değinen Bakan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“153 kazı noktamız var, 122’si yerli kazı başkanlıkları tarafından yürütülüyor. Burada en büyük sıkıntımız, bu çalışmaların kısa süreli ve bütçelerinin kısıtlıolmasıydı. Bunun altından kalkabilmek için Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Tarih Kurumu ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü arasında işbirliği ile bu projeyi hayata geçirdik. Kazı başkanlarına da haber gönderdik, yaklaşık 40 başvuru geldi ilk etapta. Bu 40 başvuru içinden 20’sini proje kapsamına aldık. Hedefimiz kazı sürelerini maksimum seviyeye çıkarmanın yanı sıra 4 bin yeni istihdam yaratmak. Bu alanlar İki üç sene sonra ziyaretçi alacak konuma gelmeye başlayacaklar. Oradan elde edilecek gelirle de kendi kendilerinifinanse edebilecekler.”

“Nitelikli turiste yoğunlaşmamız gerekiyor”

Bakan Ersoy, turizmde büyüyen hedeflere ulaşma yolunda atılan adımlara ilişkin de detaylı açıklamalarda bulundu. Geçen sene Türkiye’ye 46,1 milyon ziyaretçi geldiğini söyleyen Bakan Ersoy, “Bu senesene bu rakamın 52 milyoncivarında olmasını bekliyoruz. Ayrıca 38 milyar dolar gelir hedefimiz var.” dedi. Bakan Ersoy, ziyaretçi sayısından çok, kişi başı gecelik gelire yoğunlaşılması gerektiğini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:

“Kişi başı gecelik gelir ile en doğru veriyialırsınız. Bu, turistin konaklamanın yanı sıra bıraktığı tüm harcamalar demektir. Nitelikli turiste yoğunlaşmanız gerekiyor. Konaklama dışı harcaması yüksek, yüksek gelir sahibi turisti hedefliyoruz. Bu sene gastronomiyi ön plana çıkarıyoruz. Muhteşem bir gastronomi zenginliğimiz var, ama sunamıyoruz. Ziyaret ettiğim her yerde il yöneticilerine bunu anlatıyorum.

2016’da oluşan güvenlik endişelerine dair ana sorun çözüldü. Çok şükür herhangi bir güvenlik sorunuyla karşılaşmıyoruz uzun süredir ve bunun olumlu etkilerini yaşamaya başladık. Biz bu süreçte klasik pazarların dışına çıkmamız gerektiğini öğrendik. Körfez, Asya, Afrika ülkelerine konsantre olmaya başladık. 

Artık toplum olarak bazı hatalarımıza gerekçe üretmekten vazgeçmeliyiz. Hedeflediğimiz turist kitlesini değiştirmemiz veyanitelikli turist içindeçalışmamız lazım. Nitelikli turist ‘her şey dâhil’ sistemde kalıyorum diye dışarı çıkmamazlık yapmaz. Kaldığı süre boyunca ülkeyi gezmek onun için çok daha değerlidir. Nitelikli turistleri almaya başladığımız zaman paket turlara yönelik şikâyetlerin ortadan kalktığını göreceksiniz. Biz paket turlardan vazgeçecek değiliz. Sadece bununla beraber, THY ilebusiness class hizmeti olan tarifeli, direkt seferleri başlattık; Antalya, Burdur, Dalaman, İzmir’e. Business class ile gelecek yolcular zaten nitelikli, konaklama dışı harcaması yüksek turist olacağı için her türlü harcamayı yapacaklar.” 

“Turizmi 12 aya yaymalıyız”

Nitelikli turist denildiği zaman nitelikli hizmetin akla geldiğinin altını çizen Bakan Ersoy, Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte hayata geçirilen projenin detaylarını şu sözlerle anlattı: 

“Turizm eğitimini küçük yaşlarda vermemiz lazım. Bizde 76 turizm meslek lisesi var. En az 3 lisanı mecburi hale getiriyoruz. 15 Nisan-15 Ekim tarihleri arasında uygulamalı eğitimlerini anlaşmalı otellerde yapacaklar. İlk sene için 11 okullasınırladık. Öğrenci için cazip olması adına da, öğrencilerin otellerde maaş almasını sağladık. Hem okuyorlar, hem gelir elde ediyorlar hem de olması gerektiği gibi otelde eğitim alıyorlar. 4 yıl boyunca sektörün istediği şekilde çok iyi bir nesil yetiştiriyorsunuz. Bunun yüzde 10’luk kısmının da bursla gastronomi ağırlıklı bir üniversiteden mezun olmasını öngörüyoruz. 4 sene meslek lisesi, 4 sene gastronomi ağırlıklı üniversite eğitimiyle geleceğin genel müdürlerini yetiştirmek istiyoruz.”

Nitelikli turistlerin ülkeye çekilebilmesi için turizmin 12 aya yayılması gerektiğini de vurgulayan Bakan Ersoy, bundan sonra tahsis edilecek turizm alanlarında 12 ay açık kalabileceklerin tahsisine öncelik verileceğini belirtti. 

Bakan Ersoy, yeni turizm alanlarına önce Türk misafirlerin yönlendirildiğini söyleyerek, bilinçlendirme çalışmalarına ağırlık verileceğini şu sözlerle dile getirdi: 

“Halk bilinçlendikçe yabancı ziyaretçi de oraya gelmeye başlıyor. Siz turizmi tabana yaymayı başarırsanızturizm de başarılı olur. Bugün belediyenin temizlik işçisinden garsona, otobüsten taksi şoförüne kadar, herkesin turizm konusunda bilinçlenmesi gerekiyor.”

“Turizm gelirinde ilk 5’e girmeyi hedefliyoruz”

Turizm Geliştirme Fonu ile tanıtımın güçleneceğini aktaran Bakan Ersoy, dünyada en çok turist geliri elde eden 10 ülkenin 7’sinde bu tarz fonlar bulunduğunu belirtti. Bakan Ersoy fonun, çoğunluğu özel sektör temsilcilerinden oluşan yönetim kurulunun kararıyla, turizm sektörünün paydaşlarından toplanan gelirin nasıl harcanacağına karar verilmesine olanak tanıdığını anlattı.Bakan Ersoy böylece kalıcı politikalarla sürdürülebilir büyüme yakalanacağını söyleyerek, “Turizm gelirinde de, kişi sayısında da ilk 5’e girmeyi hedefliyoruz.” dedi. 

Tanıtımla ilgili bir dönüşüm başlattıklarını açıklayan Bakan Ersoy, “Yeni iletişim kanallarını kullanmamız gerekiyor. Eski metotlarla tanıtım yaparsanız istediğiniz kitlelere ulaşamıyorsunuz. ‘İnternet çıktı mertlik geri geldi’ diyorum ben. Önemli olan sizin sahip oluğunuzpotansiyeli hızlı bir şekilde algılatmanızveyasizinle ilgili yapılan dezenformasyonların önüne geçmeniz.” ifadelerini kullandı.

“İstanbul Havalimanı, değerlendirilmesi gereken bir tanıtım fırsatı sunuyor”

 Yeni İstanbul Havalimanı’nın da tanıtımda hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Bakan Ersoy, sözlerine şöyle devam etti:

“THY’nin büyümesine bir sınırlama gelmişti, slot bulamadığı için. Şu anda sınırsız slot hakkı tanıyan bir havalimanı ile THY tekrar büyümeye başlıyor. Şu anki rakamlarla, Türkiye’ye giriş yapan her 3 turistten 1’i İstanbul Havalimanı’ndan geçecek. Bir o kadarı da İstanbul’a gelip başka bir ülkeye gidiyor. Bu bizim için değerlendirilmesi gereken bir tanıtım fırsatı. Gelen yolculara, İstanbul’un kültürel varlıklarını, arkeolojisini ve gastronomisini tanıtacağız. Transit bölümdeki yolculara, başka ülkeye gidenlere, bir dahaki sefere onları yakalayabilmek için Türkiye’yi tanıtan bir çalışma yapacağız. Ayrılan yolculara da hoş anılar bırakacak bir tanıtımyapacağız. Havalimanı içine bir de müze açıyoruz. Biz arkeolojik değerlerimizle rakipsiziz. Gastronomide havalimanı zaten çok iyi çalışmış, müze kısmında da biz onlara destek vereceğiz.”

Bakan Ersoy, dünyanın sayılı projelerinden biri olarak nitelediği Atatürk Kültür Merkezi hakkında da “Sadece salonları değil, restoranları, kafeteryaları, sergi salonları, sanat merkezleri ile 24 saat yaşayan bir kültür sanat merkezi şeklinde işletilecek. Yabancı repertuvarları, yabancı ekipleri de Türkiye’ye davet edeceğiz. Yurt dışındaki algımızın değişmesinde çok faydası var.” ifadelerini kullandı.

Müzelerimizhakkında da çalışmaların tüm hızıyla sürdüğünü anlatan Bakan Ersoy, sözlerini şöyle tamamladı: 

“İlk etapta 9 yeni müzeyi hizmete alacağız. Ayrıcamüzelerimiziçağa uygun hale getiriyoruz. Yeni bir denetleme programını hayata geçirdik, gizli ve gizli olmayan denetim. İlk etapta 10 müze denetlendi.Müzelerdeki eksiklikler tespit ediliyor. Memnuniyeti de düzenli bir şekilde ölçeceğiz. Türkiye’ye giriş yapan yabancı turistlerin müze ziyaret oranı Avrupa’dakininyarısı kadar,bunu Avrupa seviyesine getirmemiz gerekiyor. Müzeyi ziyaret eden misafir memnun kalmalı. İnşallah 2019 sonunda memnuniyet oranı çok yüksek, çok iyi tanıtılmış müzelere sahip olacağız.”

(13.03.2019)